2019 Yerel Seçimleri

Türkiye 31 Mart 2019’da yerel yönetimlerini belirlemek için sandığa gitti. İstanbul hariç neredeyse bütün ülkede sonuçlar kesinleşti.(İstanbul sonucu 23 Haziran sonucuna göre güncellenmiştir.)

Dışarıdan baktığınız zaman seçimin galibi AKP+MHP ortaklı Cumhur İttifakı gözüküyor. Rakamlar üzerinde görülen bu üstünlük, psikolojik olarak yansımasını alamamış durumda. Çünkü Adalet Ve Kalkınma Partisi ve MHP ittifakı ellerinde tuttukları büyükşehirleri CHP – İyi Parti ittifakına kaybettiler. Bu seçim sonuçları ülke siyaseti için yeni bir dönem olarak yorumlanıyor. Zira yerel seçimden çok genel seçim havası yaşadık ülkemizde.      

Dilerseniz yerel seçim sürecini ve sonucunu biraz irdeleyelim. İttifaklar ile başlayalım.

Cumhur İttifakı

MHP Konya Milletvekili Esin Kara, 19 Eylül’de yaptığı açıklamada 30’a yakın ilde olası bir CHP-HDP ittifakının AK Parti ve MHP açısından kaybetme riski doğurduğunu, bu nedenle seçim ittifakına olumlu bakıldığını söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 20 Eylül’de yaptığı açıklamayla İstanbul’da bir aday çıkartmayacaklarını duyurdu. Ancak 23 Ekim’de bir açıklama yaparak AKP ile bir seçim ittifakı yapılmayacağını duyurdu. AK Parti Genel Başkanı  “tabanların beklentisi” olduğunu söyleyerek Devlet Bahçeli ile seçimler üzerine ilk kez 21 Kasım 2018’de görüşme gerçekleştirdi, ama görüşmenin ayrıntıları kamuoyu ile paylaşılmadı. Daha sonra Aralık’ta ittifakın yerel seçimlerde devam edeceği duyuruldu.

Kürdistani İttifak

Yerel seçimler öncesi yedi siyasi parti ve oluşum ortak deklarasyon yayınlayarak “Kürdistani İttifak” adında bir seçim ittifakı kurduklarını açıkladı. İttifaka katılan Kürdistan İslami Hareketi, Demokratik Bölgeler Partisi, Devrimci Demokratik Kürt Derneği, İnsan ve Özgürlük Partisi, Kürdistan Demokratik Platformu, Kürdistan Komünist Partisi ve Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi seçime Halkların Demokratik Partisi çatısı altında girdiklerini açıkladı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “İttifakla Kürt halkının ulusal birliğine hizmet edecek tarihsel bir adım atmış olacağız.” açıklamasında bulundu.

Millet İttifakı

12 Aralık 2018 tarihinde CHP ve İYİ Parti, 2019 yerel seçimlerinde işbirliği yapmak amacıyla yaptıkları görüşmeler sonucunda 21 büyükşehir ile bazı il ve ilçelerde işbirliği yapma kararı aldı.

Kampanya

3 Aralık 2018’de Yüksek Seçim Kurulu, seçim takvimini yayınladı. Buna göre seçim süreci, 1 Ocak 2019 itibarıyla başladı.

Kampanya sırasında AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP ile kurduğu kendi ittifakı olan Cumhur İttifakı’nın karşısında rakip duran ve CHP ve İyi Parti’den oluşan Millet İttifakı’nı “terör örgütleriyle ilişkili veya terör örgütlerinin güdümünde” olmakla suçladı.

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim kampanyası ile ilgili yaptığı konuşmasında sadece parti teşkilatlarının ve seçim koordinasyon merkezlerinin olduğu yerlerde bayrak ve afiş asılacağını, belirlenen saatler dışında da seçim otobüsü dolaştırılmayacağını söyledi. Böylece hem görüntü kirliliği oluşturulmayacağını, hem de tasarruf yapılacağını belirtti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz da bu çevreci uygulamaya destek vereceklerini duyurdu.

Kampanyalarda belediye başkanlarından ziyade parti genel başkanlarının miting düzenlemesi, seçimlere yerel seçimden çok genel seçim havasını verdi.

Zillet İttifakı Söylemi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kurulan Millet İttifakı’nı, ilk defa 19 Haziran 2018’de ‘zillet ittifakı’ olarak andı ve bu ittifakın öne çıkması durumunda FETÖ’nün Türkiye’yi yeniden işgal edeceğini iddia etti. Daha sonraki dönemlerde de Millet İttifakı’na sık sık zillet olarak seslenen Bahçeli, bu ittifakı ‘çamur ve çürümerezaletin çukurunda gibi ifadelerle nitelendirmiş, ittifakta bulunmayan HDP ile ÖDP’nin ve ayrıca PKK ve FETÖ’nün de bu ittifakta yer aldığını ve bu ittifakın milli güvenlik sorunu haline dönüştüğünü iddia etmiştir.

Yine MHP Genel Başkan Yardımcıları Sadir Durmaz ve Yaşar Yıldırım da Millet İttifakı’nı zillet olarak nitelendirmiştir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir konuşmasında Millet İttifakı yerine ‘bir illet, zillet ittifakı’ ifadesini kullanmış, diğer bir konuşmasında ise Millet İttifakı’nın ülkeyi bölmeye çalıştığını iddia etmiştir. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Millet İttifakı’nı zillet olarak anmış ve PKK’yla ilişki içinde olmakla suçlamıştır.

Sabah, Yeni Asır A Haber ve Takvim gibi, çeşitli medya kuruluşları tarafından iktidar taraflısı olduğu iddia edilerekten eleştirilen gazetelerin haberlerinde de Millet İttifakı sık sık ‘zillet ittifakı’ şeklinde adlandırılmıştır.

Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’da iki ittifakı anlatan bir görsel paylaşmıştır.     [1]

Tank Palet Fabrikası

Milli Savunma Bakanlığı bünyesindeki ‘Tank Palet Fabrikası’ olarak bilinen Sakarya’daki 1. Ana Bakım Fabrikası’nın özelleştirilme kapsamına alınması büyük tepki çekmiş, işçiler eylemlere başlamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, satılması gibi bir durum olmadığını, işletme hakkının belli şartlar ve süre içinde devrinin söz konusu olduğunu ve işçilerin haklarında asla bir kayıp yaşanmayacağını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Bilim Platformunca, Tank ve Palet Fabrikasına ilişkin politika notu hazırlandı. 

CHP Basın Biriminden yapılan açıklamada, söz konusu fabrikanın özelleştirilmesi ile ilgili tespitlere ve çözüm önerilerine yer verilen politika notunun başta milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri olmak üzere tüm CHP Örgütüne basılı ve dijital dağıtılarak, “parti söylemi” şeklinde kullanılmasının sağlanacağı belirtildi.

Tank ve Palet Fabrikasının bugünkü bedelinin 20 milyar doların üzerinde olduğuna işaret edilen politika notunda şu bilgiler yer aldı:

“Altay tankını üretecek BMC şirketinin yüzde 49,9’u Katarlılara satıldı. Milli Verimlilik Merkezi, fabrikayı son on yıl içerisinde üç kez ‘ülkemizin en verimli iş yeri’ seçmiştir. Fabrikada görev yapan askeri personelin ve çalışan 112 memur ile 714 isçinin hakları tehdit altındadır. Kamuoyuna yansıyan rakamlara göre yalnızca 2018’de savunma sanayisi şirketlerimizde çalışan 50’ye yakın mühendisimiz Hollanda firmalarında çalışmak üzere yurt dışına gitmiştir.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel de söz konusu karara ilişkin, şunları kaydetti:

“Türkiye gündemini yerli ve milli söylemleriyle oyalamaya çalışan AKP iktidarının, yerli ve milli savunma sanayimizin en temel fabrikasını yurt dışı ortaklı bir şirkete keyfi ve getirim amaçlı bir şekilde özelleştirdiğini görüyoruz. Bu özelleştirme, ulusal bir güvenlik sorunudur. CHP olarak, bu konunun üzerine gitmeye devam edeceğiz ve bu şaibeli özelleştirmeye tüm demokratik yolları kullanarak sonuna kadar direneceğiz.”

Ayrıca bu konu CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli arasında milliyetçilik tartışmasına yol açmıştır.[2]

Özellikle şunu da söylemek gerekir ki meydanlarda belediye hizmetlerinden çok, ekonomi ve siyasi tartışmaların yüksek oluşu, yerel seçime genel seçim şekli vermiş gibi gözüküyor. Özellikle Millet İttifakının ekonomik söylemlerindeki yüksek doğruluk payları, büyükşehirlerde onlara oy olarak geri döndü.

Bunun yanı sıra Cumhur İttifakının beka söylemi orta ve doğu kesimlerde karşılık bulup, büyükşehirlerde sınıfta kalmış olacak ki 25 seneye aşkın yönettiği, İstanbul ve Ankara’yı kaybettiler.

Seçim sonuçlarının ardından 4.5 senelik kesintisiz bir icra dönemi söylemi parlasa da, ben 2023 yılından önce yeni bir seçime daha gideceğimizi düşünüyorum. Zira önümüzde bir 24 Haziran örneği mevcut.

Sonuç olarak seçim galibi olan Ak Parti kendi içinde iyi bir analize gidecek gibi duruyor. Ortağı MHP ise hem seçimde desteğini vermiş hem de belediye sayısında artış göstermiş oldu. Dışarıdan bakınca olağanüstü bir süreç olacağa benzemiyor.

Aslına bakacak olursanız eğer, burada Milliyetçi Hareket Partisinin uyguladığı politikalar ile sadece kendini kurtarmış gibi görünüyor. Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde başlayan ittifak üzerine partisinden yaşadığı oy kaybını, iktidar partisi içindeki emanet oylar ile telafi etti ve iktidar partisinden belediyeler aldı.

Seçimin Psikolojik galibi olarak görünen Millet İttifakına gelince, CHP’ de Martın sonu bahar söylemi başarılı. Uzun bir süreden sonra seçimlerden sonra kimse kurultay konuşması yapmayacak gibi. Ancak İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde belediye meclisinde güçlük çekeceğe benziyor. Buna rağmen iktidar patisinden aldığı belediyeler, seçim kampanyasındaki iddialarla örtüştü.

Bu ittifakta kendini sorgulayacak taraf İyi Parti olabilir çünkü iddialı olduğu çoğu yerden başarılı sonuç alamadı. İttifak bünyesinde desteği yadsınamaz ama iddialı olduğu yerleri alamadı. Mersin, Balıkesir ve Manisa’da iddialı olduğunu vurgulamışlardı parti olarak. Tabi ki Mersini ayrı tutabiliriz çünkü orada yaşanan aday çıkarma süreci tam bir karmaşaya sahne oldu. Bunun tabi ki önümüzdeki günlerde İyi Parti Genel İdare Kurulunda kritiği yapılacaktır.

İyi Parti bu süreçte sadece 19 ilçede seçimi önde tamamladı. İl veya büyükşehir kazanamadı.

Seçimin bir diğer partisi HDP’ye gelecek olursak, büyükşehirlerde aday çıkarmayıp Cumhur ittifakının karşısındaki adayları destek verecek olması çok konuşuldu. Ama kendileri açısından bakacak olursak eğer, bu strateji onların hedeflediği sonuçları kazandırmış durumda. Kayyum atanmış belediyelerin çoğunda yarışı önde tamamladı. Buna göre, HDP Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerinin yanı sıra Hakkâri, Batman ve Siirt il belediyelerini tekrar kazandı. Mardin’de eski Belediye Başkanı Ahmet Türk, yeniden seçildi. HDP ayrıca 37 ilçede seçimi kazandı.

AK Parti Şırnak, Ağrı ve Bitlis il belediyelerinin yanı sıra 19 ilçede de seçimleri birinci parti olarak tamamladı.

Kayyum atanan belediyelerden Batman’ın Beşiri ilçesi ile Iğdır’ın Tuzluca ilçelerini Saadet Partisi, Van’ın tutak ilçesini BBP kazandı. Hozat Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu Türkiye Komünist Partisi’nden Tunceli Belediye Başkanı seçildi.


[1] https://twitter.com/RTErdogan/status/1100651748602056705

[2] https://www.dunya.com/gundem/chpden-tank-palet-fabrikasina-iliskin-aciklama-haberi-439088